Teknolojinin
ilerlemesi ile insanların hayatındaki zaman daha değerli bir duruma geldi. Her
bir dakikanın para ile ölçülebilecek bir değer haline geldiği günümüzde, bütün
teknolojik çalışmaların odak noktası insan hayatını kolaylaştırmak üzere
olmuştur. Bunun üzerine birçok çalışmalar ve geliştirmeler yapılmaktadır. Biz teknolojinin yeni bir dalı olan “Yapay Zeka” konusunu ele alacağız.
Yapay zeka
mantığı çok eski tarihlere dayanmaktadır. En basit mantığı ile cansız nesnelere
hayat verip zeki nesneler haline getirmek olarak tanımlanabilir. Yapay zeka ile
ilgili çalışmalar ilk olarak 1884 yılında görülmüştür. Charles Babbage mekanik
bir makinenin kendi kendine karar verebilecek zeki davranışlar göstermesine
yönelik çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar sonunda hiçbir nesnenin insan gibi
karar verebilen, düşünebilen, öğrenebilen varlıklar olamayacağına kanaat
getirilmiştir.
Yapay zeka ile
ilgili çalışmalar 1940 yıllarında bilgisayarların üretilmesi ile daha büyük bir
önem kazanmıştır. Bilgisayarların ortaya çıkması ile modellenebilmesi, kendine
ait bir karar mekanizması olabilir mi düşünceleri de beraberinde ortaya
çıkmıştır. 1950 yılında Alan Turing bir makine kendi kendine düşünebilir mi
sorusu üzerine giderek bir makine tasarlamış ve insanların yazışmasını istemiştir.
Yazışma esnasında insanlardan karşıdaki kişinin makine mı yoksa insan mı olduğu
sorulmuştur. Testler esnasında insan olarak değerlendirilen makinelerin zekası
geçerli sayılmıştır.
Programlama
dünyasında bir devrim olarak görülen bir olay; 1957 yılında MIT’den John
McCarthy tarafından geliştirilmiş olan LISP(List Processing Language)
programlama dilidir. Esnek programlar yapmaya imkan sağlayan yapay zeka için
geliştirilmiş eski ve köklü olarak sayılan programdır.
Tam anlamıyla
başarılı ve istenen sonuçlar alınamadığı için uzun süreli geliştirilmesine ara
verilen “Yapay Zeka” kavramı 1970’li yıllarının başlarıyla tekrar ivme
kazanmıştır. İlk uygulama alanları arasında yer alan Tıp uygulamaları arasında
yer almıştır. Hastalık teşhisi gibi konular üzerinde çalışmalar yapılmış ve
sonuçları başarılı olduğu gözlemlenmiştir. Bu uygulama alanında gösterilen
başarı ile diğer uygulama alanlarında da kullanımı için çeşitli çalışmalar
yapılmıştır.
1980’li yıllara
geldiğimizde çeşitli uygulama alanları ile büyük projelerde de yer almaya
başlamıştır. Geçen süre içerisinde neredeyse tüm uygulama alanlarında boy
gösteren yapay zeka kavramı, günümüzde başka bir hal alarak devam etmektedir.
Bu zamana kadar
yapay zeka ile ilgili uygulamalar tek kanal üzerinden ve daha basit otomasyon
işleri için kullanılmaktaydı. Günümüzde bununda tam olarak yeterli olmadığının
anlaşılması ile yapay sinir ağlarının geliştirilmesi çalışmaları hız
kazanmıştır.
Yapay zeka ile
beklenen artık insan gibi düşünebilen, kendi kendine öğrenebilen, doğru ve
yanlış gibi basit kavramları rahatlıkla idrak edebilen düzeye gelmesidir. Otomasyon
haricinde tekrarlı olan her işte rol alması ve bir insan gibi yapmış olduğu
işten tecrübe kazanarak ileriki zamanda daha iyi bir hizmet verebilmesi gibi
çalışmalar yürütülmektedir. Yapay zekanın bir alanı olan “Chatbot” konusu da
tam olarak bu hizmete karşılık gelmektedir. Bir ürün düşünelim bir insan gibi
sorulan sorulara doğru cevaplar versin, bir insan gibi bir defalığına öğrendiği
bir şeyi ileriki bir durumda tekrar kullanabilsin ve daha önemlisi kendi
kendini geliştirip, yönetebilsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder